"Toplumsal Değişme ve Öğretmen Eğitimi" Semineri

.

Prof. Dr. Ahmet DOĞANAY tarafından öğretmen okullarının 174. kuruluş yıl dönümü kapsamında verilen "Toplumsal Değişme ve Öğretmen Eğitimi" semineri kapsamında Prof. Dr. Doğanay, eğitim ile toplumsal değişimin çok yakından ilişkili olduğunu ve eğitimin toplumsal değişmedeki rolüne vurgu yapmıştır. Prof. Dr. Doğanay öncelikle geçmişten günümüze toplumsal değişmeden ve bunların kurumlara yansımalarından bahsetmiş, sonrasında da yeni çağda öğretmen eğitiminin ve eğitim çıktılarının nasıl olması gerektiği üzerinde durmuştur. Özellikle bilgi toplumunun gereklilikleri ve Endüstri 4.0’ın ortaya çıkardığı süper akıllı toplum 5.0 üzerinde durulmuş ve bu sürecin de üst düzey düşünme becerileri gerektirdiği, eğitimle de bu becerilerin kazandırılması gerekliliği belirtilmiştir. Bu süreçte eğitimin görevinin de değiştiği, eğitimin görevinin sadece teknolojiye uyum sağlamak için neler yapılabileceği değil aynı zamanda onu toplum yararına üretecek bir kültür oluşturulması gerektiği belirtilmiştir. Bu çerçevede ülkemizin bazı temel çıktılar açısından hangi konumda olduğu ve bu doğrultuda neler yapılabileceği üzerinde durulmuştur. Temel çıktılar bağlamında PISA ile ilgili bazı sonuçlar üzerinde durulmuş ve ülkemizin son dönemlerdeki gelişmelerin olumlu olmasına rağmen henüz istenilen düzeyde olmadığı ortaya konulmuştur. Bilişsel çıktıların yanısıra duyuşsal çıktılar üzerinde de duran Prof. Dr. Doğanay, özellikle duyuşsal çıktıların da en az bilişsel çıktılar kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Son olarak da geleceğin öğretmen eğitimine yönelik birtakım çıkarımlarda bulunulmuş ve bilgi yerine yetkinliklere dayalı eğitim, üst düzey düşünme becerilerinin geliştirilmesi ve etkili iletişim becerilerinin geliştirilmesi ve yaşam boyu öğrenme kültürünün oluşturulması önerilerinde bulunulmuştur. Bunların da esnek programlar ve seçmeli derslerin sayısının artırılması, yapay zeka uygulamalarının eğitim sürecine adapte edilmesi ve yenilikçi öğrenme yöntem ve tekniklerinin geliştirilmesi ile olanaklı olduğunu, tabi ki bu süreçte duyuşsal gelişimin de ihmal edilmemesi gerektiği ve etik değerlerin de bu süreçte geliştirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Prof. Dr. Doğanay bu gelişmeyi de zihin, kalp ve eylem birlikteliği olarak ifade etmiştir.